Hüsamettin URFALIER

Hüsamettin URFALIER

Kayseri, Köşe Yazısı, Hüsamettin Urfalıer, Yazar

HIDIRELLEZ KÜLTÜR VE BAHAR BAYRAMI

Türk halk kültüründeve Orta Asya’da canlılığını koruyan inanışlardan biri de kökü çok eski bir geleneğin günümüzde şenlik ve kutlama biçiminde sürdürülen bir örneği olan “Hıdırellez”dir. Bu geleneğe göre “Hıdırellez”dünya hayatında darda kalanlara yardım eden“Hızır” ile ve “İlyas” Peygamberlerinbir araya geldiklerine inanılan gündür.Anlaşılacağı üzere Hıdırellez; Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında tek kelime ile bu şeklini almıştır. Her yıl 5-6 Mayıs tarihlerinde kış mevsiminin bitip, yaz günlerinin başlaması sebebiyle Türk Milleti böyle bir günü bir dönüm noktası bilip “bahar bayramı” olarak bütün imkanlarıyla, duygularıyla, sevinciyle kutlamaya çalışmaktadır.

  Türk Dil Kurumu açısından hızır kelimesi sorunları ve yardımları acil yetişen kişi anlamına gelir. Özellikle halk arasında “Hızır gibi yetişti'”gibi kalıplar üzerinden dile getirilir ve söylenir. Yani birinin yardımına hızlı bir şekilde koşmak ve ona zamanında yardım etmek şeklinde ön plana çıkmaktadır. İnanışa göre hızıra yüklenen özellikler “zor durumda kalanların yardımına koşarak insanların dileklerini yerine getirmesi, kalbi temiz, iyilik sever insanlara yardım etmesi, uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunması, dertlere derman, hastalara şifa vermesi, bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlaması, insanların şanslarının açılmasına yardım etmesidir. Yani bu inanışta hızır uğur ve mucizenin sembolüdür.

 Çocukluk dönemimde hıdırellezvakti geldiğinde;bazı evlerde hızırıneve uğramasını sağlamak için ev silinir, eşyalarüst-başlartemizlenirdi.Yine bazı aileler yeşil ve bol sulu kırlara gider ve eğlenilirdi.Bu ritüele inananlar çimlerde sağlık, uğursuzluktan ve baş dönmesinden arınmak için yuvarlanırdı. Su kenarlarına, gül fidanı başta olmak üzere ağaçların, yeşil bitkilerin altına gerçekleşmesi umulan şeylerin küçük modelleri-şekiller yapılır, hızırın geleceği kabulüyle su veya rüzgarın bu şekilleri dağıtması durumunda hızırın eli değdiği inancıyla dileğimizin gerçekleşeceği sanılırdı. Diyelim ev sahibi olmak isteniyorsa topraktan; ev, bebek istenirse bebek, para istenirse para konurdu. Bunların gerçekleşmesinin en önemli şartı olarak da “Hıdırellezin Uğuruna” içtenlikle inanmaktı. İnanmayanların dileklerinin gerçekleşmeyeceği kabul edilirdi. Böylelikle baharın gelişi büyük bir mutlulukla karşılanırdı.Çağlar boyu süregelip zengin kültür değerlerinin oluştuğu Hıdrellez gelenek göreneklerimizdeki dezenformasyon karşısında eski gücünü koruyamasa da halen aynı ritüellerin birçok kimse tarafından sürdürülmekte olduğu da malumdur.

            Sonuç olarak demem o ki; az bilirim, uz bilirim, hıdırellezden sonra yaz bilirim. Hıdırellez bayramınız kutlu olsun!

PAYLAŞ

DİĞER YAZILARI

×