Hüsamettin URFALIER

Hüsamettin URFALIER

Kayseri, Köşe Yazısı, Hüsamettin Urfalıer, Yazar

“Zamana Meydan Okuyan” TÜRKLER

Türkler Nuh Peygamberin soyundan geldikleri söylenen Avrupa ve Asya kıtalarının ortasında kalan bölgede milattan 3.000 yıl öncesine kadar yaşamış en kadim millettir. Bu nedenle Türkler günümüze kadar tarihin her döneminde tüm dünya toplulukları ile sıkı etkileşim halinde olmuşlardır.

Çinlilerin Hun Türklerinden dolayı yaşadıkları korku sebebiyle 3.000 km uzunluğunda Çin Seddi koruma duvarını yaptırdığını biliyoruz. İlerleyen yüzyıllarda Avrupa'ya yönelen Hunlar kavimler göçüne ve Roma İmparatorluğunun bölünmesine sebep olmuştur. Türkler Göktürklerden Uygurlara, Oğuzlara ve Selçuklulara kadar Türkler pek çok uygarlık kurmuş ve tarımdan-alfabeye kadar dünya uygarlık mirasına sayısız eser bırakmışlardır. 

Pek tabi tarihteki her Türk hükümdarı çok değerli olmakla birlikte; konumuz çerçevesinde Çini vergiye bağlayan Hun imparatoru Metehan, Doğu ve Batı Roma’ya düzenlediği seferler sayesinde Avrupalılara kök söktüren “Tanrının Kırbacı” olarak nitelendirilen ve Roma’yı vergiye bağlayan Atilla, devleti en geniş sınırlarına ulaştıran ve ilk Türk adıyla kurulan Göktürk Kağanlığının batı kanadının hükümdarı olan İstemi Yabgu gibi hükümdarları dünyayı titretmişlerdir.

Selçuklu hükümdarı Alparslan hükümdarlığında Bizans mağlup edilerek Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış, Osmanlı İmparatorluğu Yıldırım, Kanuni ve Fatih Sultan Mehmed gibi padişahları ile 600 yılı aşkın süre boyunca 3 kıtaya hükmetmiştir. İtilaf devletlerinin Anadolu’yu işgali üzerine Cumhuriyeti’mizin banisi Türk Orduları Başkomutanı Gazi M.Kemal Atatürk önderliğinde büyük bir bozguna uğratılmıştır. Tüm bu nedenlerle dünya Türk’ün gücünün ve tesirinin pek tabi farkındadır.

Avrupa’da yüzyıllar boyu bulunmayan çeşmeler, hamamlar, su kanalları ve kanalizasyonlar Türklerin olmayınca olmazıydı. Türk âlim Beyruni’nin “dünyanın güneş çevresinde dönüşünü” keşfi Kopernik’den 500 yıl öncedir. Newton ve Koperniğe ilham kaynağı olmuştur. Selçukluların kurduğu Ahilik Avrupa’da pek çok kurum ve kuruluşun temelini teşkil etmektedir. Felsefe alanında Farabi, matematikte Ali Kuşçu, fizikte El-Cezeri’de dünya çapında çok büyük yankı uyandıran çalışmalara imza attılar.

 Anadolu Selçuklusunda yaşamış Ahî Evran, Hacı Bektaş Velî, Yunus Emre, Mevlânâ Celâleddin Rûmî, Nasreddin Hoca (Ahi Evran ile Nasreddin Hoca’nın aynı kişi olduğu yönünde iddialar da vardır) gibi uluslararası alanda önem arz eden büyük Türk düşünürleri Anadolu’nun Türkleşmesine ve Osmanlı Devleti'nin kurulmasına büyük katkı sağladılar.

 Bir gönül adamı bir iç âlem fatihi olan Yunus Emre hayatın temeli gördüğü insan sevgisi, hoşgörü ve aşk dediğimiz ilahi değerleri evrensel bir yaklaşımla gönüllere kadar duyurma güzelliğini, çağlara hitabeden o büyülü, o anlamlı ve o estetik sözleri sayesinde başarmıştır. Bunlardan çok da hoşuma giden bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil..
Gelin tanış olalım İşi kolay kılalım, sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz..
Yunus Emre der hoca, İster isen var bin hacca, hepsinden iyice bir gönüle girmektir..
Adımız miskindir bizim, düşmanımız kindir bizim..
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır..
 

 

 

 

 

PAYLAŞ

DİĞER YAZILARI

×