Prof. Dr. Tuncay ÇELİK

Prof. Dr. Tuncay ÇELİK

Kayseri Cem Evi Ziyaretinden Notlar

25 Mart Cumartesi günü Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri milletvekili aday adayı sayın Dr. Sema Karaoğlu ile birlikte Kayseri Cem Evini ziyaret ettik. Aslında uzun zamandır bu ziyareti tek başıma bir şekilde gerçekleştirmek ve Cem Evi Başkanı sayın Abbas Tan ile tanışıp sohbet etmek istiyordum. Bu benim hayatımdaki ikinci Cem Evi ziyaretim olacaktı. İlki, sevdiğim bir arkadaşımın babasının cenazesi için yıllar yıllar önce İstanbul’da gerçekleşmişti. Bu ziyaretimiz sırasında Cem Evi kapısında bir TIR ve etrafında hummalı bir çalışma vardı.  Başkan bey de bu çalışmanın içinde olduğu için hep birlikte oraya doğru yöneldik. Cem Evinin zemin katında bulunan bir depoya girince birden çok şaşırdım ve Başkan Abbas beyden de izin alarak telefonumla etrafın videosunu çekmeye başladım. Depoda gördüğüm manzarayı size şöyle özetlemek isterim.

Son derece temiz ve büyük bir alanda profesyonelce istiflenmiş ve sınıflandırılmış koliler içinde depremzedelere gönderilecek birçok yardım malzemesi bulunuyordu. Çocuklar, yaşlılar, engelliler, hastalar, kadınlar kısacası herkesin ihtiyacına uygun şekilde yardım malzemeleri kutular üzerine notlar düşülerek paketlenmiş ve kapıdaki TIR’a yükleniyordu. İlaç, su, battaniye, kadın, erkek, çocuk giysileri, iç çamaşırları, çadır, çadırda kurulmak üzere soba, sobada yakmak üzere odun çuvalları, mumlar, piller, ilaçlar, sıhhi malzemeler, jenaratörler ve hatta engelli arabaları bile vardı. Profesyonelce yönetilen bu depoyu görünce depremzede vatandaşlarımız adına inanın çok mutlu oldum. Cem Evi Başkanı sayın Abbas Tan ile yaptığımız söyleşide bu yardımların %80’inin yurtdışındaki Alevi Dernek ve Federasyonlarından geldiğini belirtti. Depodaki malzemelerin neredeyse iki günde bir boşalıp yerine yenilerinin geldiğini, şimdiye kadar da Kayseri Cem Evinden deprem bölgesine 106 TIR yardımın gönderildiğini belirtti. Herşey o kadar şeffaf ve düzenliydi ki Başkan bey şimdiye kadar gönderilen TIR’ların ne taşıdıklarına ilişkin listeleri bile gösterdi bizlere. Bu malzemelerin deprem bölgesinde kontrollü bir biçimde ihtiyaç sahibi herkese ayrım gözetmeksizin dağıtıldığını da belirtti başkan. Bir ara başkan beyle göz göze geldiğimizde Başkan bey ne sormak istediğimizi anlamış olacak ki, “kapımızı çalmış ihtiyaç sahiplerinin kim ya da inancının ne olduğunu sorgulamayız, bilmek de istemeyiz, bizim için ihtiyaç sahibi olması yeterlidir” diyerek merakımızı da gidermiş oldu. Bu arada Abbas bey Cem Evinde sadece depremzedeler için yapılan faaliyetler değil diğer faaliyetler hakkında da bilgi verdi. Daha birkaç gün öncesine kadar Kayseri’de yaşanan depremlerden korkan ailelerin Cem Evinde kaldıklarını, onların ihtiyaçlarıyla da ilgilendiklerini, uzunca bir süre bölgeden gelen depremzede aileleri burada misafir ettiklerini, Cem Evinde yapılan eğitim, sosyal etkinlik ve yardım faaliyetlerini de bir bir anlattı ve Cem Evini gezdirdi. Özellikle deprem bölgesine yapılan yardımların unutulmaya başladığı şu günlerde Cem Evinde gördüklerim beni hem duygulandırdı hem de depremzedelerimiz adına çok mutlu etti.

Son sözü söylemeden şunu açıkça belirtmek isterim. İnsanlar tanımadıkları ve bilmedikleri şeye karşı temkinli ve korkak olurlar. Maalesef bizim insanımız okumak, araştırmak, gidip bizzat görmek, tanışmak ve konuşmak yerine kulakdan dolma bilgiye ve uydurulmuş hurafelere inanmaya çok meyillidir. Yıllardır siyasi iktidarlar oy devşirmek, dış güçler de toplumsal uzlaşı sağlanmasın diye ve söylenebilecek başka birçok nedenle kendi insanlarımız birbirinden uzaklaştırıldı. Bizler birbirimini daha yakından tanımak, birbirimizi kabullenmek, korkuları bir tarafa atmak ve hoşgörü içinde birlikte yaşamayı artık öğrenmek zorundayız. Nasıl hergün aynı yemeği yemiyor ve aynı kıyafeti giymiyorsak, insanların da aynı ırk, din, dil ya da kültüre sahip olmasını bekleyemeyiz. Karşımızdakini kendimize benzetmek yerine onu olduğu gibi kabullenmek insan olmanın gereğidir. Yaşadığımız büyük deprem felaketi göstermiştir ki, insanın sevdikleriyle geçirdiği mutlu ve güzel anlar hiçbir servete tercih edilemez. Şahsım adına hayatımın şu aşamasında aslında gecikmiş olarak kabul edeceğim bu ziyarettemisafirperverlikleri ve güzel yürekleri için Kayseri Cem Evi Başkanı sayın Abbas Tan beye ve Cem Evi görevlilerine şükranlarımı sunuyorum. Okuyucularıma da korkmayın gidin, gezin, görün, tanışın, sohbet edin ve artık şu önyargıları yıkın diyorum.

PAYLAŞ

DİĞER YAZILARI

×